Gelinlik, düğün gününde tahmin edebileceğinizin de ötesinde bir önem taşır. Çünkü gelinliğiniz bir şekilde içinize sinmemişse o gün kendinizi yeterince güzel hissetmezsiniz ve bu durum hem yüzünüze yansıyarak güzelliğinizi bozar, hem de etrafa kötü elektrik yayarsınız. Bu yüzden gelinlik, düğünün en önemli parçasıdır.
Gelinlik seçimini yaparken dikkat edilmesi gereken pek çok kriter var. Mesela mekan… Düğününüzü doğanın içinde, açık havada yapıyorsanız kabarık ya da balık model bir gelinlik bir hayli tuhaf kaçar. Aynı şekilde şık bir balo salonunda yapıyorsanız da helenistik bir gelinlik ortama uymayacaktır.
Bir başka kriter, gelinliğin içinde kendinizi nasıl hissettiğinizdir. Örneğin bana da herkes gibi A kesim, kabarık gelinlikler çok yakışıyordu fakat kendimi kendim gibi hissedemiyordum. Hem bu yüzden, hem de her 100 gelinden 99’u gibi olmak istemediğim için bu modelden uzak durdum.
Bunlar dışında tabii ki vücut tipine göre gelinlik seçmek gerektiğini de unutmamak gerek.
Benim durumumda ise, bütün bunların haricinde gelinliğin modelini etkileyen bir kriter daha vardı. Düğüne bir yıl varken sevgilimle izlediğimiz bir düğün dansı bizi çok etkilemişti ve kesinlikle bu dansı yapmalıyız diye düşünmüştük. Söz konusu dans rock’n roll olduğu için de aslında helenistik gelinlik istememe rağmen kısa bir gelinlik giymeye karar verdim, çünkü uzun bir gelinlikle rock’n roll imkansız olacaktı. Haftalar süren araştırmanın sonunda aşağıdaki modelde karar kıldım. Model 2011 yılına ait olduğu ve Türkiye’de olmadığı için de ne yazık ki diktirmek gerekecekti.
Gelinliğin üst kısmı normal gelinliklerden farklı olarak kim giyerse giysin aynı duran tarzda değil, vücuda oturan, iç çamaşırı tarzı bir model olduğu için bu gelinliği yapabilecek yetenekte bir yer bulmak bir hayli zor oldu. Annemin (ben çalıştığım için fırsatım yoktu) haftalar süren araştırmaları sonunda bir yer bulundu. Ben de bu esnada hem piyasada oldukça kısıtlı sayıda bulunan kısa gelinlikleri, hem de gittiğim gelinlikçilerde belki bir mucize olur da hayallerimin gelinliğini bulurum diyerek gözüme kestirdiğim gelinlikleri deniyordum.
İlk gelinlik Galata Serdar-ı Ekrem sokakta bulunan, Muhteşem Yüzyıl dizisinin kostümlerini -ki ben o dizinin ilk sezon kostümlerine bayılır, Hürrem’in beyaz geceliği gibi bir gelinliğim olsun isterdim- hazırlayan Lilipud’dan. Vitrinde gördüğüm anda çarpıldığım, denememle ise aşık olduğum bu gelinlik, kısa olmadığı ve kısaltılınca hiç bir şeye benzemeyeceği için bana yar olamadı ama belki bu yazıyı okuyan birilerine olur. Hatta benden duyduğunuzu söylerseniz, ufak bir indirim bile alabilirsiniz belki de, kim bilir.
Bu kısa gelinlikler ise Beymen Bridal’dan. Evet, beklenildiği üzere, kısa boya kısa gelinlik yakışmıyor.
Beymen Bridal’dan iki gelinlik daha. Biri balık model nasıl durur diye, diğeri ise göğüs dekoltesi nasıl durur diye denenmiş. Bu arada Beymen Bridal’da gelinlik fiyatları 4000 TL ile 60000 TL arasında değişiyor. Ben açıkçası sezondan mıdır nedir bilmiyorum, bırakın 60000 TL’yi, 4000 TL’ye bile değecek bir gelinlik göremedim.
Ve işte yine kısa gelinlik, yine hüzün. Bu gelinlik Oleg Cassini’den. Oleg Cassini’de fiyatlar 500 TL ile 4500 TL arasında değişiyor.
Oleg Cassini’den bir başka kısa gelinlik:
Ve sonunda helenistik gelinlikleri denememle de kendime pek yakıştıramadığım, bir türlü içime sinmeyen kısa gelinlikten kesin olarak vazgeçmem bir oldu.
Haftalar süren araştırmamın boşa gitmesiyle, helenistik gelinlik arayışım başladı. Piyasada helenistik gelinlik de çok kısıtlı olduğundan, yine diktirmeye karar verdim ve seçimim daha önce bulduğum, web sitesine başka markaların modellerini koymak yerine kendi tasarımlarını koyan, yurtiçi ve yurtdışında fuarlara katılan, sahne sanatçılarıyla çalışan bir modacı oldu. Helenistik gelinliğin uzun olması sorununu ise çeşitli kişilerle yaptığımız beyin fırtınaları sonucunda bulduğumuz, gelinliğin her katının içine büzgülü perde sistemi yerleştirme sistemiyle çözecektik.
Her ne kadar benim diktirme kararımın sonucu çok başarılı olsa da, sizlere tavsiyem, mümkünse gelinliğinizi hazır alın. Hem çok daha ucuza halledersiniz, hem de kafanız rahat olur. Zamanında yetişecek mi, terzi anlattığım şeyleri anlayacak mı, gelinlik sağlam ve güzel olacak mı gibi dertleriniz olmaz. Eğer diktirmek zorundaysanız, mutlaka ama mutlaka tarih olarak –eğer vaktiniz varsa- en az 1,5 ay öncesini söyleyin ve sonuna kadar yalanınıza sadık kalın. Ben sonradan fikir değiştirdiğim için böyle bir yalana vakit yoktu ve sonuçta ortaya gördüğüm en güzel gelinlik çıkmış da olsa, diktirme süreci benim için inanılmaz sancılı oldu.
Son olarak, naçizane ve bence gelinliğe dair en önemli tavsiyem, A model ya da prenses diye tabir ettiğimiz gelinliklerden uzak durmanız. Gelinlik denemeye gittiğim her yerde bütün gelin adayları bu gelinliklerden deniyorlardı. Gittiğim istisnasız her düğünde de gelinler bu gelinliklerden giymişlerdi. Ve o gelinlere dair tek hatırladığım şey hepsinin hemen hemen aynı gelinliği giymiş olmaları. Başka hiç bir detay yok. Söylemeye çalıştığım şey şu ki, eğer klasik bir gelinlik seçerseniz, gelinlik ne kadar güzel olursa olsun sizden başka kimse bunu fark etmeyecek ve hatırlamayacak. Sıradan olmayın. Misafirlerinizin yıllarca unutamayacakları bir gelinlik seçin. Hiç tanımadığınız insanlar facebookta fotoğraflarınızın altına yorum yazsın. Tanımadığınız kişilerden gelinliğinizle ilgili mesajlar alın. Ben bunu yaşadım, hala da yaşıyorum.
… Ve işte benim gelinliğim. Kalanı, ilerleyen yazılarda.
Serinin önceki yazıları için tıklayın:
sezen uygur 
Gelinliginiz harika, jenny packham in bayildigim bir tasarimina benzettim. Omur boyu mutluluklar..