Blogumu takip edenlerin, özellikle de her yazıda e-mail ile bilgilendirilen çok sevgili okuyucularımın dikkatini çekmiştir ki, en son yazılarımı Ekim 2012’de yazmış, sonrasında ise yazı yazmaya, hiç bir açıklama yapmadan 9 aylık bir ara vermişim.Aslında yazılması gereken onlarca yazı birikmesine rağmen bu kadar uzun bir ara vermemin sebebi, hayatımın tartışmasız en yoğun dönemini geçirmiş olmam. Neyse ki artık bu sancılı süreç sona erdi ve yine hafta sonları kahvaltıdan sonra öğle uykusuna yatabiliyorum, yaşasın :)
Peki bu süreçte hayatımda neler değişti? Öncelikle, artık Yumuşak Şeyler beni fazla yormaya ve germeye başladığı için biraz da mesleğimi yapayım, hem böylece Yumuşak Şeyler’e ticari kaygı gütmeden devam ederim, yaratıcılığım körüklenir dedim ve bir mühendislik firmasında çalışmaya başladım. Şansıma, bu seferki işyerimin öncekiyle hiçbir alakası yok, oldukça mutluyum diyebilirim :)
İşte sevgili iş arkadaşlarımla hayvan gibi yediğimiz günlerden birinden bir kare. Geri gelen kilolar dikkatinizi çekti mi?
Ardından düğün hazırlıkları başladı ve ben, -sonradan bunun imkansıza yakın olduğunu farkettimse de- düğünümün her detayının farklı, özel ve güzel olmasını istediğim için detaylarla birer birer, kendim ilgilenmeye karar verdim. Hayatımda bir kere yaşayacağım bu günün, uzun süredir takip ettiğim Etsy Real Weddings‘deki gibi detaylar içermesini istedim. İşte bütün bu hazırlık süreci, gelinlik seçimi, haftada 1-2 gün dans dersi, davetiye tasarımı ve bunun gibi şeyler o kadar çok vaktimi aldı ki, blog da bu süreçte iptal oldu, Yumuşak Şeyler de.
Bununla beraber, “madem artık para kazanıyoruz, o halde neden hemen eve çıkmıyoruz?” dedik sevgilimle ve mini mini, sevimli mi sevimli bir evde yaşamaya başladık. Her ne kadar bunu dememizle 3 hafta içerisinde yeni evimizde oturmaya başlamamız bir olsa da, bu yeni düzeni oturtmamız da bir hayli vaktimizi aldı. İşte evimiz:
Bu da dışarıdan görünüşü, bu eve ilk görüşte aşık olmamızın sebebi:
İşte bütün bunlar; -yeni iş, yeni ev ve bitmek bilmeyen düğün hazırlığı- beni blogumdan 9 aylığına ayrı bıraktı. Nihayet düğün günü geldi çattı, balayı geçti gitti ve tekrar yazılarımla karşınızdayım.
Bu süreçte yazılacak o kadar çok şey birikti ki! Londra, Bristol, Bath, Paris ve Barcelona gezi yazıları, “Bir gelin adayının maceraları” ve yepyeni yemek tarifleri çok yakında bu sayfalarda olacak!
Görüşmek üzere ;)
sezen uygur 
four cheese penne tarifi isterük ;) five da olur!!
:)) Şimdi şöyle birşey var, o peynirlerden biri genelde “gorgonzola” isimli bir peynir oluyor ve ben de o peyniri kesinlikle yiyemiyorum, dolayısıyla “4 peynirli” ismini gördüğüm tüm yemeklerden şiddetle kaçınıyorum :) O yüzden o tarif asla gelmeyecek muhtemelen.
Sol taraftaki tekli koltukta uzerinde geyik ve (sanirim) agac motifleri olan dikdortgen bir yastik var, nerden alinmis acaba?
Merhaba, bahsettiğiniz yastık Yumuşak Şeyler ürünüdür, bizzat benim tarafımdan Kastamonu motiflerinden esinlenilerek tasarlanmış ve üretilmiştir :)
Yumuşak Şeyler’in güncel ve sınırlı sayıda ürünlerini https://www.facebook.com/yumusakseyler adresinden takip edebilirsiniz. Ayrıca internet üzerinden satın almak için de http://www.yumusakseyler.com adresini ziyaret edebilirsiniz ancak yukarıda saydığım sebeplerden ötürü web satışı şu an aktif değil ama çok yakında aktif olacak. Dilerseniz beğendiğiniz tasarımı farklı kumaşlarla da çalışabiliriz, iletişim: bilgi@yumusakseyler.com
Blogunuzu zevkle okuyorum birkaç gündür.cok yararlandim verdiginiz bilgilerden.lakin son zamanlarda yine yoksunuz sanırım.kestane kebap acele blog :)) Teşekkürler :)))
Merhaba, öncelikle teşekkürler, çok sevindim yazılarımın birilerinin işine yaramasına. Aylardır, hatta ömrüm boyunca üzerime yapışan üşengeçliğim şu sıralar had safhaya ulaştı ve okurlarımdan gelen mesajları okudukça utanıyorum. Her hafta, bu hafta en az bir yazı yazacağım deyip bir türlü yazamıyorum. Ama bu hafta en az bir yazı yazacağım :) Sevgiler