Bebek Şenliği’nde dikkat çekenler

Bu sene 7.si düzenlenen Bebek Şenliği ile ilgili düşüncelerimi daha önce şu yazımda anlatmıştım. Tam da tahmin ettiğim gibi, abartılı şekilde artan stand ücretleri yüzünden bu sene Bebek Şenliği’ne katılan tasarımcı sayısı bir hayli düşmüş, tasarımcıların yerini Vestel, Twigy vb gibi kurumsal markalar ile Tahtakale’den alınmış gibi duran çirkin plastik çerçöp satan ne idüğü belirsiz standlar almış. Katılımcı profilinin anlamsızlığının üzerine bir de yeni organizasyon şirketinin başarısızlığı eklenince, ortaya karmakarışık, insanın hem göz zevkini bozan hem de gezmesi zor bir şenlik alanı çıkmış.

Yine de önceki senelerde standımın başında durmak zorunda olduğum için çok ayrıntılı gezemediğim Bebek Şenliği standlarını bu sene derinlemesine inceleme fırsatı bulduğum için gittiğime pişman değilim. Tüm olumsuzluklara rağmen bu şenlik sayesinde hem eski tasarımcı arkadaşlarımı görmüş oldum, hem de çok az sayıda da olsa – benim için – yepyeni tasarımlar ve tasarımcılar tanımış oldum. İşte Bebek Şenliği’nde en çok dikkatimi çekenler: Okumaya devam et

Rembrandt ve Çağdaşları için son çağrı!

Sakıp Sabancı Müzesi’nin ev sahipliği yaptığı “Rembrandt ve Çağdaşları-Hollanda Sanatının Altın Çağı” sergisi, 17 Haziran’a kadar uzatıldı.

Görsel

Türkiye ve Hollanda hükümetlerinin diplomatik sponsorluğunda düzenlenen sergide Rembrandt’ın yanı sıra Hollanda resminin önde gelen 59 sanatçısına ait 73 tablo, 19 desen ve 18 obje bulunuyor. Okumaya devam et

İtalya’da roadtrip macerası bölüm 12 (son bölüm): Roma kültür gezisi.

Bu gezinin başındakini de sayarsak, Roma’ya dördüncü gelişimde, şu ana kadar yalnızca dışarıdan gördüğüm yerleri içeriden de görmek için Toscana gezimizin ardından, son 3 günümüzü geçirmek üzere Roma’ya döndük.

İlk durağımız, Roma’ya gelen her turistin mutlaka görmek istediği ünlü Colosseum. Okumaya devam et

İtalya’da roadtrip macerası bölüm 11: Orvieto, Pitigliano

Orvieto

Umbria’nın güneyinde yer alan Orvieto, Toscana ve Umbria  Bölgesi’ndeki hemen hemen tüm şehirler gibi bir tepenin üzerine kurulmuş, surlarla çevrili bir şehir. Tarihi 3000 yıl öncesine dayanan ve antik yapısı oldukça iyi korunmuş durumda olan bu şehir, ilk bakışta bölgedeki diğer şehirlerden farksız gözükse de, surlarından içeri girdikten sonra attığınız her adımda karşınıza çıkan dükkanlar, Orvieto’yu bölgenin diğer şehirlerinden ayırarak en üst noktaya yerleştiriyor.

Orvieto tam bir tasarım cenneti. Tüm ana ve ara sokaklar küçük küçük sanat, tasarım, dekorasyon ve el yapımı dükkanlarıyla dolu. Bu şehre mutlaka bol para ve tam bir gün ayırmalısınız, çünkü Orvieto’da herkes kendine göre birşey, hatta birden fazla şey bulabilir.

Orvieto’nun tüm sokaklarını tek tek dolaşıp, vaktiniz varsa gördüğünüz her dükkana mutlaka girmelisiniz. Benim favorim Bottega Michelangeli (via Michelangeli no: 3) adlı mimarlık ofisi-dekorasyon mağazası. Mağazanın vitrininde ve içinde görebileceğiniz tahtadan oyularak yapılmış objeler, Orvieto’nun taş evlerle dolu, tarih fışkıran sokaklarında dolaşırken bazen bir bank, bazen de bir heykel olarak karşınıza çıkmaya devam ediyor. Tahtadan yapılmış bu sanat eserleri, bence Orvieto’yu Toscana ve Umbria bölgelerinin’nin en güzel yeri yapan unsurların başında geliyor.

  Okumaya devam et

İtalya’da roadtrip macerası bölüm 10: Perugia, Assisi

Perugia

Perugia, genel hatlarıyla Toscana ve Umbria bölgesindeki diğer şehirlere benzese de, bu şehrin bana göre en büyük farkı yaşayan bir şehir olması.

Perugia, İtalya’nın en iyi korunmuş şehirlerinden biri. Surların içinde kalan kısmın neredeyse hiçbir noktası yüzyıllardır değişmemiş. Bununla beraber, iki büyük üniversitesiyle Perugia tam bir öğrenci şehri.

  Okumaya devam et