Bu tarif mücver seven ama çok yağlı olduğu için yemeye çekinenler için yaratılmış!
Muffinlerden devam. Havuçlu cevizli muffin için şu ana kadar yapmayı denediğim muffinler arasında favorim diyebilirim. Yaptığım tüm tatlılar içinde de armutlu kekle beraber birinciliği paylaşıyorlar. İster kremalı ister kremasız tüketin, iki şekilde de enfes oluyor.
Bu tarifi de ev cini‘nden uyarladım. İçinde bal bulunduğundan dolayı pek hafif olamıyor, ama o kadar leziz ki kalorisini pek umursamadan silip süpürüyorsunuz.
Fotoğrafı gece çektiğim için pek güzel olmadı ama yine de insanda monitörü yeme isteği uyandırmıyor mu?
Tarifi Cafe Fernando‘dan uyarladım. Zaten hafif bir tarifti, benim malzemelerimle daha da hafif oldu. Çok tatlı seviyorsanız şeker miktarını arttırmanızı öneririm.
4 Şubat’ta Roma’da, bir adil ticaret kooperatifi olan Cooperativa Salvador Allende‘de Yumuşak Şeyler sergisi başlıyor. Sergiyle ilgili tüm ayrıntılarla ablam Sezgi ilgileniyor, ona buradan bir kez daha teşekkürler :)
Bu da serginin afişi, ilk afiş denemem. Renkler kooperatifin isteğine göre seçildi. Bence ne çok iyi ne de çok kötü, ilk afiş için fena değil :)
Geçen hafta Tor-ro Tapas Lounge’a gideceğimden bahsetmiştim. Geçen hafta oraya, bu hafta da Que Tal Tapas’a gittim, böylece (daha önce evde ablamın hazırladığı birkaç çeşidi saymazsak) tapasla tanışmış oldum. Tapas, İspanyol barlarında küçük porsiyonlarla arka arkaya servis edilen, çoğunlukla balık ağırlıklı olan mezelere verilen genel bir isimmiş.
Şimdi bu iki yeri karşılaştırma zamanı. Okumaya devam et